Wikipedia

Arama sonuçları

Bu Blogda Ara

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Dinle

Derin derin baktı denize doğru,bir sigara çıkarıp yaktı,dumanı içine çekerken çok fazla hayal kurmuştu,hafif bir rüzgar esiyor saçlarını uçuruyordu hafiften,biraz sahilde yürüdü sonra bir kaya bulup oturdu,çantasından bir resim çıkardı ve gözleri bir anda doldu bir damla göz yaşı deniz suyuna karışıp yok oldu bir anda,elinde ki bandaja bakarak bir iç geçirdi sonra bandajı yavaş yavaş açtı elleri kesiklerle doluydu,yaraları henüz iyileşmemiş hatta kanıyordu oynadıkça,bembeyaz elbisesinin üstüne tam 3 damla kan damladı,kanın kırmızılığı adeta insanı büyülüyordu,bembeyaz elbisenin üstüne ne kadarda yakışmıştı sonra gözlerini kapattı ve denizin çılgın dalgalarını dinlemeye koyuldu,ne kadarda huzur verici bir sesti bu sanki bir bebeğe söylenen ninni gibi,saf ve temiz...
Bulunduğu kayadan kalkarak çıplak ayaklarıyla serin deniz kumlarında yürümeye başladı bu sahil onun tek sırdaşıydı deniz kabuklarıyla sohbet eder kumlara yaslar dı başını ağlamak için,ama şimdi bu sahil bile ona yabancı geliyordu halbuki daha dün buraya gelmek için kilometrelerce yolu aşmıştı,sahilin uzun kenarları arasında bir şey fark etti,kumların arasına saklanmış bir köpek yavrusuydu bu,ne kadarda kimsesiz ve çaresizdi,tıp ki şu an onun olduğu gibi kendine benzetmişti köpeği,köpeğin başını okşayıp kucağına aldı bir annenin çocuğuna baktığı şevkatle baktı o an,köpek bulduğu yeni dostunun üzüntüsünü fark etmişti,ağlamaklı bir sesle arkadaş oldu derdine,güneş artık yavaş yavaş batıyordu gökyüzü kızıl bir yazma gibiydi adeta saatlerce öle kalmasını dilerdi insan,güneş nazlı nazlı batmaya başladığında çoktan evine varmış hatta köepeği bile yerleştirmişti,ne olmuştuda bu üzüntü artmıştı,kim yapmıştı bunu,ay dede artık gezintiden gelmiş ve koltuğuna oturmuştu,yine aynı masalları anlatmaya koyulmuştu balıklara onlarda ay dedenin öykülerini her gece dinlemeye bayılırlardı ne kadarda konuşmasalar...
Zifiri karanlık denizi bir farklı yapıyordu sanki siyah bir gelinlik gibi kasvetli ve hırçın,işte yine ordaydı uykusu bile onu terk etmişti oda hemen sırdaşının kollarına atmıştı kendini,sırdaşıda onu kucaklayıp bağrına bastı,deniz bu gece baya hırçındı belliki birilerine fena kızmıştı çünkü dalgalarının çıkardığı sesler bir aslanınkine benziyordu,acaba denizdemi üzülüyordu onun haline yoksa sadece onu tesellimi ediyordu,kimse bilmiyordu bu kızgınlığın,kırgınlığın,üzgünlüğün nedenini ve atladı bir anda suya deniz bir anne gibi kucakladı onu ve kayboldu bir anda,ondan geriye sadece kumların üstündeki bir kaç sarı saç kaldı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ki Sen

Kalbim sıkışık bu koca evrende,içimde tutamadım artık, yazmak istediğim için doldurdum keselere mürekkepleri,durmadan yazmak için çabaladım....