Wikipedia

Arama sonuçları

Bu Blogda Ara

12 Kasım 2021 Cuma

Bir hafta sonu

 Kazdağlarının en derin kısıslarında bir yürüyüş yapmak aslında haftanın tüm yorgunluğunu gömüyor irili ufaklı kanyonlara,suyun alıp götürdüğü bir yorgunluk kadar saf ve temiz olduğunu sandığımız kaya diplerinde saklanan balıklar kadar da küçük ama özgür olduğunu hatırlıyor insan.


Bilmem ne zamandan beridir uzaklaşmıştım doğadan, ne zamandır geçmiyorum kaz dolu dağlardan, bilmem ne olacak akşamın en keskin soğuklarında yanan sobaya,
Bilmem...


Aslında gerçek bir öykü yazıp yaşamak insanı derinden bir zamana geldiğini hissettiren en derin bulgu denebilir, misal;


Yürüyorum ama nereye hiç bilmiyorum, açıkçası pekte umurumda değil sadece ''yürümek fikri olsa gerek hiç ama hiç sıkmıyor canımı.

Kaz dağları denince böyle küçük kuyu tarafları yada işte Çanakkale tarafları insanın aklına gelse de Havran'dan başlayan doğa daha bir etik geliyor insana zira el değmemiş ve sadece habitatın sesi olan bu yerde 5 dakika ömrünü uzatır diye düşünüyorum.

Derelerin üzerinden atlayıp, ağaçların altından geçip en muazzam manzarayı aramak kadar huzur verici ve tabiri caiz ise zamanı bükmek gibi bir aktivite daha yok.


Yolun sonuna(yani aslında daha gidilebilir ama dağa mı tırmanalım?)gelince bu doğanın ortasına oturup düşünmeden edemiyor insan; neden daha önce gelmemişim ki ?

Velhasıl kelam güzel ve eğlenceli bir hafta sonu daha diyelim bu yerde, bir sonraki zamanda ''rahatlamak'' üzere, Elveda..


Ki Sen

Kalbim sıkışık bu koca evrende,içimde tutamadım artık, yazmak istediğim için doldurdum keselere mürekkepleri,durmadan yazmak için çabaladım....