Wikipedia

Arama sonuçları

Bu Blogda Ara

24 Aralık 2017 Pazar

Hüzne Veda

Mürekkep kesesinin içinde sakladığım için kalbimi,biraz siyah görünüyor
Bir kağıda koyunca kalbimi anlarsınız asıl 
O zaman görürsünüz kalbimin sesini ve ben kanatlarım göürününce kalbim
Eskileri yad ederken hep hüzün hep yalnızlık geliyor aklıma,bu yalnızlık ne kötü ki;her günüm gri geçiyor.

Bitmişliğn resimleri odamın her yerinde asılı,kazandığım hiç bir şeyi bulamıyorum evimde,ayanaya bakınca yanağımda ki ben harici bir 'bensizlik' var yüzümde,kırmızı kurdale hala bağlı gözümde.

ilk adımım su için mutfağa,nedense bardak hala yok yerinde ve bir kırmızı kağıt elimde,yazıyorum gökyüzünde.Mıh gibi çakılmış kalmış ismin kalbime her anıda sen çarpıyorsun ben ağlamak için bile hatırlamaya korkuyorum seni,gittiğin yolları bile silmişken caddemden sen hala girmeye çalışıyorsun şehrime.

Git be kadın özgür bırak beni
Yoksa sevemem beni seven bir meleği
Bırak ellerimi hadi,bırak artık tenimi
Ben sevmek istiyorum derin derin gözlerini
Ben onu istiyorum,sen bırak ben ona gidiyorum...

30 Mart 2017 Perşembe

Yaz Geliyoooooor


Merhaba yaz güneşine hasret kaderdaşlarım,mart ayını arkada bırakıyoruz ve işte beklenen an sıcağın acımadan yüze vurduğu,tatil mekanlarının hunharca doldurulup,clup'a gitmenin marifet olduğunu sanan insanların'hadi bana clup verin laaaaaan'diye etrafta dolaşmaya başladığı bir yaz geliyor..

Aslında bu kış insanın sevgilisinden kötü bir tokat yermişcesine yüzüne vuran bir soğuk ile karşılamıştı bizi ama biz bunada dayanarak atlattık sayılır kış dedeyi,işin özü yaz planı olarak aklımda hiç bir şey yok Balıkkesirin nemli ve dayanılmaz sıcağı ile garip bir karşılaşmaya gireceğim ama hayalimde ne olduğunu sorarsanız;
İŞTE BU TAM BANA GÖRE
Böyle bir ortamda olmaktan daha rahatlatıcı bir şey olamaz herhalde aslında birkaç tane daha hayalim var ama önce bu var,şu manzarada gece dolunay eşliğinde bir çay ve duman(anladınız siz)..

Aslında iş hayatımda gerçekleşen gelişmelere bağlı olarak iki türlü düşünce var aklımda yaz hakkında;
1-iş bulamadım ve işsiz bir şekilde fakirlik dolu 'halk plajında' günü birlik tatil.
2-paralı bir şekilde ailem veya arkadaşlarımla yani aslında hepsiyle ayrı ayrı da olabilir bir haftalık orta halli bir tatil.

Neyse diğer bir hayalim ise daha yeşil bir tatil serin rüzgarların yüzünüze gülümsediği veya sizi bir anne gibi kucaklayan çimenlerin altınızda serili olduğu bir çayır,dağ,ova vb. tam olarak anlatmam gerekirse;

Yani böyle bir manzarada insan nasıl olurda büyülenmez,nasıl şiirler yazmaz?
Bir de insanın yanında sevdikleri olursa burası tam ban göre bir yer,ama şansa bakki buralarda böyle bir yer yok :(


Ve son olarak çoğunun yaşayacağı asıl tatil planına gelelim yani,deniz kum ve güneş üçlüsünün gün boyu batak oynadığı sahil kesimlerinde memur ve işci abilerimiz ve ablalarımızın huzur içerisinde bir ve iki haftalık yapacakları tatil.Asıl tatil bu aslında çünkü insan fazla bir lüks tatil yapınca daha azı kesmiyor onun için en güzel her şeyin ortası aslında.

Orta hallimi bilmem ama benim diğer hayalimde bu;
Yani düşününce buralarda böyle yerler var ama nasıl gideceğiz orası bir gizem.
Gerçi benim uçağı falan satarsam kesin giderim :)

Benden bu kadar umarım herkes kendine göre huzurlu bir yaz geçirir,ama unutmayın önemli olan lüks değil,sizin huzurlu olduğunuz bir tatildir...

Teşekkürler...








29 Mart 2017 Çarşamba

Gidenler...

   İnsan düşünüyorda,kendi nefesimden başka bir şey duymuyorum şu an,hani hep yanımda olmaya söz veren nefesler nerde diye dönüp bakıyor bir an.Kayboluş bir anı gibi ortada kalıyor gidenlerin bıraktıkları,insan özledikçe hatırlanırmış ya ben hatırlamıyorum kimseyi ondandır özleyemiyorum gidenleri...

  Başlangıçta herşey güzel görünmüştü,başlangıçta ben sevgiyi koyardım soframa daha sonra buğulandıkça pencerem silindi bütün sevgi tanecikleri,kaybetmenin acısını tatmadan önce bırakılmamın aıcısını tattım ben ve yok oldum,daha kaybedilmeden yok oldum...

  Aslında geriye dönüp bakınca bir şeylerden ders almam gerektiğini hatırlıyorum fakat gölgeleri kapatıyor maziyi gidenlerin,ben geçmişte bir şey hatırlamıyorum artık sadece bir kaç fizlizlenmiş patates hatırlıyorum kaplıca kenarında,onu hatırlıyorum ve defterimde bir şiir...

  Kaybetmeyi hatırlayınca üzüntü değilde sanki kırkınlık hissediyorum sol yanında,ben kaybettim diyemiyorum ama nedense hep ben kayboluyorum,bencillik olsa gerek benim ki si yoksa bende mi ego pastasından yedim,mechul ama kesin olan tek şey var oda kaybolanlar gidenler...

  Ben hep mutluluğu arzu ederken arzuların mutluluk getirmediğini unutmuşum,yani ben başından beri boş bir hayalde savrulmuşum,yanan bir ateşte serinlemeye çalışmak gibi görememişim işe yaramaz tavırlarımı,hayatı daha anlamamışım gibi hissediyorum şimdi,söz verenler de öyle demişti'ben giderken sakın üzülme',ben ölürken üzüntüyü hatırlatmışlardı bana,bende duygusal yapıma izin vermedim o an ve girdim onsuz dünyaların mezarlarına...

  Neyse laf uzadı sonuç olarak gidenlerden bir iz yok ve kaybolmuş duman hala bulunamadı sigaramda,ben sonsuzluk içerisinde büyümek için yeşil kırlara gidiyorum,gidenler gelemeyeceği bir bozkırda yaşayacak kalbim,sonsuza kadar sarı ve çıplak...

18 Ocak 2017 Çarşamba

Muradım yar oldu

  Can oldu karnımdaki kelebekler,sensizlik işlemişken damarlarıma,kalbimdeki sancıya dayanmak,bu acıya katlanmak çok zor.Kimse duymazken sesimi her saniye çığlık atmak ve yardım istemek çok zor.,

Gelmeyeceğini bile bile beklemek umutlarla,özlemek,gizlemek kalbinde her daim,gelememesi çok zor.
Ah kalbim,her saniye acıtmak seni ne kadarda üzüyor beni bir bilsen ama ben ne yapayım her saniye onu beklemek çok zor...

Dar geliyorken bana nefes almak,nefes vermek çok zor,bir bilsen rüzgar halimi esersin bütün gönül dağlarıma,bir bilsen sevgimi hiç gitmezsin perdelerimden,beni terkedenlerin inadına sen hep kalırsın sahillerim de.Belki ben olursun rüzgar,beraber eser beraber gürleriz bulutlara,bir o tarafa bir o tarafa sürükleriz umutlarımızı,ama kaçmak istersen rüzgar anlarım ben,hiç sıkmam canımı zaten ben alışkınım terkedilişlere,ben zaten hep bekliyorum beni terketmeni,her gece aynı korkuyla yatıyorum yatağıma...

Daha fazla esme bana ben artık yoruldum,zaten yorgunum ben gidişinden bir de esersen ben nasıl dururum karşında,ben nasıl dayanırım sararmış yapraklara.Ah sevgili ah kalbimin sevgilisi,neden terkedersin ki beni,bi çara bırakınca daha da acıyor göz bebeklerim,kime anlatacağım şimdi üzüntümü...

Kal demek istedikçe düğümleniyor boğazım,gitme demek bu kadar zor olmasın artık,gidinler bilmiyor ama klanlar hep hapis kalplerde,rüz küsüyor kalanlara.
Ben seni beytlere sığdırdım,bir şiiri layık görmedin bana,bir mısrada yaşatamadın beni,olsun ben hayallerinle uyuyorum her gece sen rüyalarımda yaşarken ben gerçeklere takılıpta gidemem...

Ey rüzgar git bir selam götür sevdiğime ben artık son sayfasını okuyorum hayat kitabının,kayboluyorum bir hikaye içinde,ben artık hapsoldum senli şiirlerde,gel rüzgar götür beni hasret kokan bir denize...

Ki Sen

Kalbim sıkışık bu koca evrende,içimde tutamadım artık, yazmak istediğim için doldurdum keselere mürekkepleri,durmadan yazmak için çabaladım....